go for Anlamı, Karşılığı

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P Q R S Ş T U Ü V W X Y Z

İngilizce - Türkçe

  • go for
    1. -e saldırmak, -in üstüne varmak. 2. -i elde etmeye çalışmak. 3. -i seçmek; -i tercih etmek. 4. -den hoşlanmak. 5. için geçerli olmak: I´m fed up with all of you. And that goes for you too Kıymet. Hepinizden bıktım artık. Bu senin için de geçerli, Kıymet.
  • go for a song
    çok ucuza satılmak.
  • go for a walk
    yürüyüşe çıkmak.
  • go for a walk/take a walk
    yürüyüşe çıkmak, gezmeye gitmek.
  • Go for it!
    Yallah!
  • go for nothing
    boşa gitmek, heder olmak.